19 Nisan 2018 Perşembe

Sadece Maç Değil!


Birkaç hafta önce  Forza Yeldeğirmeni yazışma grubumuza bir BBC belgeseli at Kadim. Sicilya Demir Spor (SDS) takımının Kadın erkek birlikte,  iyi futbol' peşinde” adlı kısa bir belgeseliydi bu. https://www.youtube.com/watch?v=21NVGiEZfXA.  Kadın erkek karma futbola gönül vermiş, bir süredir birlikte futbol oynayan enerjik bir takım havası vardı üzerlerinde. Fair play ruhuna çok önem veriyorlardı.

Eh biz de fena sayılmazdık bu konuda hani :) 
Kaptanları Ayşegül ile iletişime geçip bir maç ayarlamamız uzun sürmedi. Yazışmalarımız başladıktan 2 hafta sonra kendimizi cümbür cemaat  Koşuyolu Spor Kulübü yollarında bulduk. Maça çıkacakların heyecanının yanında bol bol da seyirci desteği depolamıştık. Toprak ve Nurgül de bizimleydi. Nurgül bu maç oynamaya hazırdı, uzun bir aradan sonra anne olarak çıktığı ilk maç oldu. Özlemiş top oynamayı. Ve Esin bizimle ilk defa maça çıkacaktı.


Gel Tanışalım Önce


Maç başlamadan önce iki takım da ısındı ve SDS bizi orta yuvarlağa davet etti. Birkaç kuralları olduğundan bahsettiler. Memnuniyetle dinledik. Maçlarda erkeklerin gol atmak yerine asist yaptıklarını yalnızca kafa ile attıklarının gol sayıldığını, bu kurallara riayet edilmesini oyunu değişik kılacağını izah ettiler. Böylece kadınların oyundaki ağırlığı artacak, oyuna daha çok katılmayı teşvik edecekti. Sert oynamamak, paslı ve herkesin birbiri ile iletişim kuracağı bir oyun amaçlamamız gerektiği konusunda anlaştık. Yukarıda bahsedilen video’yu izlemiş olanlarımız durumdan haberdardık ama erkek oyuncuların gol atmama kuralına göre yeni bir oyun deneyimleyecek, geleneksel tarzımızdan - ki zaman zaman farklı varyasyonlar deniyoruz –çıkıp yeni bir kurgu yapmamız gerekecekti. Alışmamız uzun sürmedi.

Bağzı Değerler 

Farklı alanlarda ve farklı deneyimlerde bulunan iki topluluğun birikimini, anlayışını, oyuna yüklediği anlamı, oyuncuların oyun içindeki performanslarını sergilemem hem merak hem de keyif verici olacaktı. Zira her iki takımın hayatta önem verdiği bağzı değerler vardı. Futbol biraz bu görüşlerin sahada kendiliğinden realize edilme arenası olmalıydık ki, sözün değeri olsun.

Her iki takımın ortak birtakım amaçları var. Eğlenmek, oyun oynamak ve kolektif bir şeyler yapmak, egemen kültürün dayatmalarından farklı bir dil ve alternatifler yaratmak. Futbolda cinsiyetçi söylemleri ve davranışları kırmak, kadınların ve diğer kimliklerin aktif bir şekilde futbol oynamasını sağlamak, küfür etmemek, bağırmamak, çok sert bir şekilde ya da rakibi sakatlayacak hareketler yapmamak, milliyetçi, türcü ifadelerde bulunmamak gibi değerlere uygun bir yaşayış oluşturmak önemsenen değerler.

Yeni bir futbol kültürü inşa etmeye çalışmak, bunun için olanakları en iyi şekilde kullanmak, endüstriyel futbola ve onun etrafında dönen toplumsal ilişkilere muhtaç olmadığımızı yaparak haykırmak ve bu doğrultuda kararlı ve tutarlı olmak çok önemli. Elde ettiğimiz deneyimleri ezilenler arasında yaymak, bu futbolu her yaymak gibi bir çaba son derece önem verdiğimiz …

Gol Saymaya Paydos
Maç hızlı başladı. SDS'un ağlarımızı havalandırması uzun sürmedi. Maç çok çekişmeli geçiyordu ve iki takım oyuncuları da gol atan karşı takım oyuncusunu alkışlayıp tebrik ediyordu. Oyunda bizden Esin, SDS’dan Ali Hakan’ın sol ayakları mücadelenin sıcaklığını estetize etti. Futbol’da sol ayak özlemine doğru büküldük adeta. Mücadelemizin kazanma hırsı ile gölgelenmesinin yerini, gülen yüzlerimiz almıştı. 60 dakikanın nasıl geçtiğini anlayamadan maçın sonuna gelmiştik.


 Golleri kaydeden kimse olmadı, kimin kaç gol attığı, maçın kaç kaç bittiği, kimin kaç puan aldığı ile kimse ilgilenmemişti. Yetti gari gol saymaya paydos.

SDS paslı, heyecanlı, sürekli konuşan, birbirine sesini duyurmaya çalışan, yardımlaşan, geriye düştüğünde oyunu bırakmayan, oyunun niteliğini yükseltmeye çalışan, yeni gelenleri oyuna dahil eden bir maç izlettirdi bize. Tüm bu çabalar golle sonuçlandığında gülen yüzler gösterdi bize.  Çok güzel bir gol attıklarında yedek kulübemiz ve seyircilerimiz alkışlarla yanıt verdiler. Konseptlerine göre oynamaya ve inşa etmeye çalıştıkları kültürü sahaya yansıtma konusunda inatçı, ısrarcı bir takım gördük. 2 yıllık çalışma güzel bir yere evrilmiş. Elimizden geldiğince bir arada olmaya çalışacağız sizlerle.


Bizim takım yani Morunililer sahaya yerleşme konusunda, pas trafiği, oyunu yayma konusunda arzuluyduk. Esin’in güzel çalım ve hareketleri, Ceren’in son vuruşları isabetliydi. Tuna’nın aralara kaçması Tuna ve son vuruşları güzeldi. Kadın oyuncularımızın oyunu sürükleme, isabetli pas atma,  ilerde yer değiştirme, boş alanlara kaçma gibi uğraşları keyif verdi.

Kritikler

Maç bittikten sonra SDS bizi her maç sonrası kritik yaptıkları bir lokantaya davet etti. Bir yandan yemek yerken bir yandan takımlarımızın çıkış noktalarından bahsettik. Buralara kadar geçen süreçte neler yaşadığımızı, anlattık birbirimize. Karşı Lig'den, Prag ve New York'ta yapılan karma turnuvalardan söz ettik. Maç sonrası gelenek haline getirdikleri her oyuncu ile ilgili tek tek yorumlarını yaptıkları bölümde çok eğlendik. Ayşegül ve Delizia belgesel çektiklerini söylediler, Karşı Lig'te bir belgesel gösteriminin yapılıp yapılmayacağı imkanları üzerine konuşuldu.

Ayrılırken fırından taze çıkmış Forza Yeldeğirmeni broşürümüzü hediye ettik her bir oyuncularına. Takımımızın bir araya gelme süreci, 5 sezondur yaptığımız faaliyetler, kadınların takıma ve Karşı Lig’e  katkısı gibi başlıklar halinde kendimizi anlattığımız kitapçığımız. Onlar da bize maskotları Şükufe'nin bulunduğu bir forma ile karşılık verdi. Veda ederken yeniden görüşeceğimiz, birlikte futbol oynayıp, sosyal konularda birlikte bir şeyler yapabilmeğimiz konusunda anlaştık.

Bizim de muradımız Sicilya Demir Spor takımının dediği gibi:  İstanbul’un farklı bölgelerinde karma futbol takımlarının, Liglerinin pıtrak gibi çoğalma zamanı, omuz omuza verme zamanı 

Çok yakında görüşmek üzere

NOT: Sicilya Demir Spor hakkında şu linke bakabilirsiniz…

http://www.gazetekadikoy.com.tr/spor/futbolda-ezber-bozan-bir-takim-sicilya-demir-spor-h12186.html

13 Nisan 2018 Cuma

Famsız Huni



Hava pek sıcak değil, soğuk da değil. Ilıman bir futbol zamanı. Nefes alınacak türden bir gün. Kuşların cik cik, cik cik bahar fısıldaşmaları. Karşı Lig 5. Sezon 14. Hafta maçları devam ediyor. Kalamış’ta her iki sahada da oyuncular meşguliyetin tatlı sıcaklığındalar. Futbol topu onları bir güzel peşinden koşuşturuyor. En keyiflisi de haftada bir birbirini gören insanların kucaklaşma, selamlaşma seremonisi.

 Erken gelenler saha kenarında maç izliyor, maçı saati yaklaşanlar formalarını giymeye gidiyorlar, maçı bitenler kıyafetlerini değiştirip ‘tribüne’ oturuyorlar. Tanışanlar, tanışmaya bir adım uzakta duranlar hep bir arada. Maç değerlendirmeleri, pozisyonlar hakkında yorumlar. Bir saat diliminde biriken 4-5 takım oyuncuları, çekirdek, bira gündelik muhabbet eşliğinde. Her şey hakkında konuşanlar, Lig’in gelecek haftalarına ilişkin sorular, çekiştirmeler, özlem gidermeler. Kenardan maça müdahale edenler, oyunculara taktik verenler, “keşke pası diğer tarafa verseydi” diye iç geçirenler. Karışık, yalın, dolambaçlı yorumlar. Şenlik olmayan şenlik havası…

Biz de “hava pek sıcak değil, soğuk da değil” diyerek biraz erkenden gelenlerdeniz. Hava durumuna bağlı olarak sahaya teşrif eden Toprak’da gelmiş.  Değme keyfimize. Tam mıncıklanacak boyutlarda büyüyor, hiç eksik değil. Arabası da olmuş, onun arabası var, güzel mi güzel, kırmızı mı kırmızı, içinde uyurken tatlı mı tatlı.

İşte böyle bir gün. Bu günü tasvir etmeseydik olmazdı sayın okuyucu…

Maçımız Famsızlar takımı ile. Her iki takımın oyuncuları yavaş yavaş birikiyor saha kenarında. Sarılmalar, sataşmalar…

Maçtan Birkaç Gün Önce

Maçtan günler önce Famsızlar ısınma turuna başladı, ufak ufak hazırlık yaptılar. Facebook üzerinden selam gönderdiler. Famsızlar Adası filmini sevdik, karşılık vermek istedik ama Tolga Hoca’nın  “Edebiyat Sohbetleri”nden kafamızı kaldıramadık.

Maç Başlıyor

Maçımızın başlama saati 17.00, yolda trafiği yarıp Kalamış’a uzanmak arzusunda olan oyuncuları bekliyoruz.  1 Kadın oyuncu eksiklikleri var. Ceren Kaptan hemen “ben oynarım” diyor takım fark etmeksizin. Derken uzun zamandır ortalıkta görünmeyen Hande dahil oluyor Famsızlar’a ve maç öncesi sekmeyen ritüelimiz toplu fotoğraf çekme aşamasına geçiyoruz. İkili sıra halinde ip gibi dizildik ama fotoğraf  makinesi yok. Herkes kendini makinesiz çekime ayarlanmış durumdayken Foto Bülent çekiyor.


Maça başlıyoruz. İlk gol zalım Famsızlar’dan. Şule eşitliğe taşıyor morunilileri. Tuba’nın Ronaldo’yu kıskandıracak rövaşatası güzel hareketlerden. İlk yarı Famsızların 2-1 üstünlüğü ile biterken saha dışında bir ses “ Maç kaç kaç” diye soruyor. Cevabı alınca “2-1 maç mı olurmuş, burası halı saha, ne yapıyorsunuz siz” diyor. Herkes bunu duymuş olacak ki maçın ikinci yarısı gol yağmuruna dönüşüyor. Yağmursuz maç mı olurmuş.


Devre arasında yapılan hatalar, değerlendirmeler, oyuncu değişiklikleri, taktik meseleler konuşuluyor bir yandan dinlenirken. İkinci yarı başlarken koordinasyonsuzluk, yanlış anlaşılmalar ve Famsızlar’ın yoğun presi birden maçı 5-1 noktasına getiriyor. Şuurumuz o an yerine geliyor. Maçı bırakma niyetimiz yok. Yeni taktik hamlelerle maça ağırlık koyuyoruz ama bu defa da gol atamama sendromumuz nüksediyor. Öyle ki bizim delilerimizden biri topu kaleye göndermeye çalışırken tel örgülerin yırtığından sahanın dışına gönderiyor topu.

Birkaç gol buluyoruz ama yemeye de devam ediyoruz. Maç 7-4 bitiyor.

Famsızlar diğer senelere göre daha genç bir ekip. İyi koordine olmuş, sosyalliği ve sahadaki uyumu iyi pekiştirmiş ve çok arzulu bir performans sergiliyorlar. Kadın oyuncuların oyuna kısa zamanda adapte olmaları takıma dinamizm katmış. Temiz, eğlenceli, tartışmasız, çekişmeli bir maçla saha kenarında yerimizi alarak maç değerlendirmesi yapıyoruz, selfi çekiyoruz.

Ne Demek KarşıFest’te Gelmiyorum!

Karşı Lig’in   bir sezonu daha   geride kaldı, Eril Kültür ve Şiddet’e pek çok gol attık, yeterli olmadığının farkındayız, daha çok top sü...