Antreman’a Başlarken
Takımda giderek tatlı bir kalabalıklaşma yaşanıyor. Her oyuncunun Karşı Lig’de pazar maçlarında oynama süresi kısalıyor. Oyuncuların birbirini tanıması gerekiyor, haftada 25 dakika yetmiyor, enerji boşalmıyor, Lig maçları nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bıraktığı tat farklı. Olayın içinde olmak, top peşinde koşmak, yedek kalmak, sahanın kenarında heyecan duymak ayrıca bir güzel. Ama kondisyon zayıf, Kuzguncuk bozgunu yeni yollar aranmasına sebep oluyor.
Antreman yapalım önerisi tam mutabakatla karar haline geliyor.
Tolga hemen kolları sıvıyor. Kalamış, Caferağa ve Haydarpaşa 0yyy sadece Haydarpaşa’daki halı saha uygun. Kime hangi gün uyuyor anketi yapılıyor. Perşembe uygun geliyor. Saha ayarlanıyor.
Şule "Aslında daha önceden idmanlar yapmış bir iki arkadaş mesela Yücel, Kadim, Serdar yarım saatlik sıkı bir idman programı ile gelme şansları veya vakitleri olursa yapabilirler mi" ardından ekliyor,
"Bende 1 TOP var ama birkaç kaç TOP gerekecek onu da ayarlarsak verimli şeyler olabilir gibi" 4 top bulunuyor derken
Ceren giriyor topa “ idman programından naçizane taleplerim 1) kademeli oyuncu tutmayı öğrenmek (şule’nin bahsettiği), 2) kolay yoldan çalım teknikleri, 3) bol paslaşarak topu kaleyle buluşturma” önerilerine
Yücel “Bunu yapabilmek için insanlar çocukluktan itibaren 10 sene çalışıyorlar
Ceren “ çok azıcık geç kalmışız”
Emrah “hafiften başlayalım, ağıra doğru gidelim”
( eşkaptan hemen müdahale eder)
Yücel “ Sevgili Forza Yeldeğirmeni futbol takımının çok değerli sporcuları ; perşembe günkü antrenman programımız sırasıyla şu şekildedir : 10 dakika hafif tempolu ısınma koşusu - 10 dakika ortada sıçan - 10 dakika pas/şut çalışması - 20 dakika maç, son 10 dakikamız da açma germe / soğuma . program bu şekildedir eleştirisi olan varsa buyursun. saygılar sevgiler. iyi haftalar.
Şule : Süpersiniz her hafta 1 tane de taktik çalışır miyiz ( 5 dakikalık ) korner gibi yada iki kişi insan egale ederek hücuma çıkma vs gibi . Aklımızda dursun bilelim ama sonra deneyelim gibi
Çılga , “Bana da bir ara sağ back ne yapıyor, ne yapmalı, ne yapmamalıyı anlatırsanız çok güzel olur:))”
Derken antrenman başlıyor.
Önce hafif tempolu bir koşu. Tempo hızlanıp alçalırken birkaç tur sonra dökülmeler başlıyor, malum iş çıkışı arkadaşlar yorgun.
FY’de zorlama olmaz.
Antrenmana ilgi yoğun, sayımız 12.
Geç gelenler ve yorulmayanlar birkaç tur daha atıyorlar.
Sıra geliyor açma-germe hareketlerine. Isınan kaslarımızı gevşetmek düsturuyla vücudumuzu açmaya çalıştırıyoruz. Maşşşallah bağzı arkadaşlar lastik gibi. Pambık gibi buludlar.
İki kişi eşleşip çapraz pas yapıp kaleye şut atılıyor. 10 dakika sürüyor.
*Fazla topumuz var allahtan.
İkili gruba ayrılıp ortada sıçan oynuyoruz. Top hâkimiyetini, birkaç saniye içinde karar vermeyi kuvvetlendirmeye dönük bir pratik. Terlemeler başlıyor.
Tekrar ikili gruba ayrılıp 20-25 dakika çift kale maç yapıyoruz. Belirli bir tempoda devam eden antrenmanın temposu yükseliyor, konuşmalar artıyor, pas istemeler, boş alandayken pas at nidaları yükseliyor, çığlıklar artıyor. Goller, kaçan goller hareketler, çalımlar, takılmacalar, bir iki şut denemesi.
Herkesin oyuna katılması yönünde bir çaba var, acemilikler, güzel son vuruşlar.
Maç bitiyor.
Minyatür iki kale kuruluyor, sahanın yarısını kullanarak kalabalık içinde pas yapma çalışması ile bitiyor. Bir ara takımın bir tanesi tiki takaya bağlıyor.
Bizim antrenmanımızdan sonra maç olmadığı için 15 dakika fazla kalmışız.
Şimdi fotoğraf çektiriyoruz.
Alakır’da yaşayan canlara adıyoruz antrenmanımızı.
Biraz yorulmuş topçular olarak pankartın arkasına geçiyoruz .
#DirenAlakır pankartının arkasında Merve’nin deklanşörüne bakıyoruz terli.
Pankartı toplayıp sahanın ve soyunma odalarının ortasındaki masanın etrafındaki sandalyelerde oturuyoruz. Kıyafetlerini değiştirenler soyunma odasına yürürken, su ve sigara içiliyor. Yok yok sigara serbest
Ufak bir antrenman değerlendirmesi yapıyoruz. Genel olarak katılımcılar memnun.
Umut “Güzel bir antrenman oldu ama çok erkek var” diyor.
( gülüşmeler)
Saha görevlisi “taze çay yaptım, içer misiniz?”.
Şu an daha sevindirici bir soru olamazdı. Çay içerken gelecek haftaya aynı saatte tekrar gelme konusunda anlaşarak evlerin yolunu tutuyoruz.
Antreman anları neşeli anlar, güzel karşılaşmaların vakti, kendimize, bedenimize zaman ayırmanın, rahatlamanın, işyerindeki gerginliklerden azıcık da olsa uzaklaşmanın kapısı. Belli bir programa sadık kalsak da amacımız pazar maçlarına hazırlanmaktan öte o an haz duyabilmek, birlikte oynamak, zihinsel yakınlaşmalar sağlamak. En iyisi doğaçlamanın seyrek yağmurlarında koşmak…
Devamı
Gelecek antrenmandan sonra…
Takımda giderek tatlı bir kalabalıklaşma yaşanıyor. Her oyuncunun Karşı Lig’de pazar maçlarında oynama süresi kısalıyor. Oyuncuların birbirini tanıması gerekiyor, haftada 25 dakika yetmiyor, enerji boşalmıyor, Lig maçları nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bıraktığı tat farklı. Olayın içinde olmak, top peşinde koşmak, yedek kalmak, sahanın kenarında heyecan duymak ayrıca bir güzel. Ama kondisyon zayıf, Kuzguncuk bozgunu yeni yollar aranmasına sebep oluyor.
Antreman yapalım önerisi tam mutabakatla karar haline geliyor.
Tolga hemen kolları sıvıyor. Kalamış, Caferağa ve Haydarpaşa 0yyy sadece Haydarpaşa’daki halı saha uygun. Kime hangi gün uyuyor anketi yapılıyor. Perşembe uygun geliyor. Saha ayarlanıyor.
Şule "Aslında daha önceden idmanlar yapmış bir iki arkadaş mesela Yücel, Kadim, Serdar yarım saatlik sıkı bir idman programı ile gelme şansları veya vakitleri olursa yapabilirler mi" ardından ekliyor,
"Bende 1 TOP var ama birkaç kaç TOP gerekecek onu da ayarlarsak verimli şeyler olabilir gibi" 4 top bulunuyor derken
Ceren giriyor topa “ idman programından naçizane taleplerim 1) kademeli oyuncu tutmayı öğrenmek (şule’nin bahsettiği), 2) kolay yoldan çalım teknikleri, 3) bol paslaşarak topu kaleyle buluşturma” önerilerine
Yücel “Bunu yapabilmek için insanlar çocukluktan itibaren 10 sene çalışıyorlar
Ceren “ çok azıcık geç kalmışız”
Emrah “hafiften başlayalım, ağıra doğru gidelim”
( eşkaptan hemen müdahale eder)
Yücel “ Sevgili Forza Yeldeğirmeni futbol takımının çok değerli sporcuları ; perşembe günkü antrenman programımız sırasıyla şu şekildedir : 10 dakika hafif tempolu ısınma koşusu - 10 dakika ortada sıçan - 10 dakika pas/şut çalışması - 20 dakika maç, son 10 dakikamız da açma germe / soğuma . program bu şekildedir eleştirisi olan varsa buyursun. saygılar sevgiler. iyi haftalar.
Şule : Süpersiniz her hafta 1 tane de taktik çalışır miyiz ( 5 dakikalık ) korner gibi yada iki kişi insan egale ederek hücuma çıkma vs gibi . Aklımızda dursun bilelim ama sonra deneyelim gibi
Çılga , “Bana da bir ara sağ back ne yapıyor, ne yapmalı, ne yapmamalıyı anlatırsanız çok güzel olur:))”
Derken antrenman başlıyor.
Önce hafif tempolu bir koşu. Tempo hızlanıp alçalırken birkaç tur sonra dökülmeler başlıyor, malum iş çıkışı arkadaşlar yorgun.
FY’de zorlama olmaz.
Antrenmana ilgi yoğun, sayımız 12.
Geç gelenler ve yorulmayanlar birkaç tur daha atıyorlar.
Sıra geliyor açma-germe hareketlerine. Isınan kaslarımızı gevşetmek düsturuyla vücudumuzu açmaya çalıştırıyoruz. Maşşşallah bağzı arkadaşlar lastik gibi. Pambık gibi buludlar.
İki kişi eşleşip çapraz pas yapıp kaleye şut atılıyor. 10 dakika sürüyor.
*Fazla topumuz var allahtan.
İkili gruba ayrılıp ortada sıçan oynuyoruz. Top hâkimiyetini, birkaç saniye içinde karar vermeyi kuvvetlendirmeye dönük bir pratik. Terlemeler başlıyor.
Tekrar ikili gruba ayrılıp 20-25 dakika çift kale maç yapıyoruz. Belirli bir tempoda devam eden antrenmanın temposu yükseliyor, konuşmalar artıyor, pas istemeler, boş alandayken pas at nidaları yükseliyor, çığlıklar artıyor. Goller, kaçan goller hareketler, çalımlar, takılmacalar, bir iki şut denemesi.
Herkesin oyuna katılması yönünde bir çaba var, acemilikler, güzel son vuruşlar.
Maç bitiyor.
Minyatür iki kale kuruluyor, sahanın yarısını kullanarak kalabalık içinde pas yapma çalışması ile bitiyor. Bir ara takımın bir tanesi tiki takaya bağlıyor.
Bizim antrenmanımızdan sonra maç olmadığı için 15 dakika fazla kalmışız.
Şimdi fotoğraf çektiriyoruz.
Alakır’da yaşayan canlara adıyoruz antrenmanımızı.
Biraz yorulmuş topçular olarak pankartın arkasına geçiyoruz .
#DirenAlakır pankartının arkasında Merve’nin deklanşörüne bakıyoruz terli.
Pankartı toplayıp sahanın ve soyunma odalarının ortasındaki masanın etrafındaki sandalyelerde oturuyoruz. Kıyafetlerini değiştirenler soyunma odasına yürürken, su ve sigara içiliyor. Yok yok sigara serbest
Ufak bir antrenman değerlendirmesi yapıyoruz. Genel olarak katılımcılar memnun.
Umut “Güzel bir antrenman oldu ama çok erkek var” diyor.
( gülüşmeler)
Saha görevlisi “taze çay yaptım, içer misiniz?”.
Şu an daha sevindirici bir soru olamazdı. Çay içerken gelecek haftaya aynı saatte tekrar gelme konusunda anlaşarak evlerin yolunu tutuyoruz.
Antreman anları neşeli anlar, güzel karşılaşmaların vakti, kendimize, bedenimize zaman ayırmanın, rahatlamanın, işyerindeki gerginliklerden azıcık da olsa uzaklaşmanın kapısı. Belli bir programa sadık kalsak da amacımız pazar maçlarına hazırlanmaktan öte o an haz duyabilmek, birlikte oynamak, zihinsel yakınlaşmalar sağlamak. En iyisi doğaçlamanın seyrek yağmurlarında koşmak…
Devamı
Gelecek antrenmandan sonra…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder