Maç olduğu günler hava daha bir sıcak
oluyor sanki. Bugün 12 Kasım Pazar. Bizim takımın keyfi yerinde. Saat 4'te bir
araya gelip konuşmaya başladık. Toplantımıza 1 kedi, özlemle beklediğimiz
Toprak ve bazı Forzalı deliler katıldı. Sanırım birbirimizi fazla özlemiş
olmalıyız ki ciddi konuları konuşmaya fırsat bulamadık:) Takvim’i
konuşabilseydik iyiydi, deli deliyi görünce ciddiyet güme gidiyor.
Maç öncesi Yücel’in bize yaptırdığı ısınma
hareketlerinden sonra saatler 17.30 olduğunda ilk defa yeşil formalarını
yakından göreceğimiz Karaköy İdman Yurdu ile karşılaşmamız başladı. Kaç kadın
oynayacaklarını sorarak gelen tüm kadın oyuncularımızı sahaya aldık. İki köylü takım başladık topla oynamaya.
Karaköy’ün yedeklerinin tamamı kadındı ve bundan mütevellit karşının köylüsü,
nezdimizde, ligin medar-ı iftiharıydı.
Ortada geçen maçta her iki takım adeta
birbirini ölçmeye çalışarak geçirdi ilk dakikalarını. Ağları ilk bizim takım
havalandırdı. Karaköy İdman Yurdu iyi paslaşıp kalemize doğru akınlar
yapıyordu. Buket iki kişinin arasından mükemmel bir ara pasla topu Efe ile
buluşturmaya çalıştığında yedek kulübemiz pasın güzelliğine alkış tuttu. Bir de
Efe yetişebileydi, çok harika bir gol izleyebilirdik. Umarım kalecimiz okumaz
bunu J
İlk yarısı 3-3 biten karşılaşmada oyuncu
değişikliği yaptık. Karaköy İdman Yurdu daha uzun bir ara değerlendirme yaptı.
Kim bilir hangi taktikleri konuştular. Devre
oldu. Hava ılık, karaköy taraftarı bıdıktı. Başka bir taraftar da mümkündü
belli ki...
İkinci yarıya yeşiller biraz yorgun
başladılar. Bizim moruniler değişiklik yaptılar. Çok uzun bir süre eşitlik
bozulmadı. Karşılıklı kaçan goller vardı. Morlar biraz daha ataktı. Bu sezon 2.
penaltımızı kullandık. Nur, topu kaleciye nişanlayınca eşitlik bozulmadı. Sanki
beraberliğe yazgılı bir maçtı. Çok
çekişmeli bir maç oluyordu. Her iki takımda dengeyi bozmak istiyordu, her iki
takım da mücadeleciydi. Fakat oyunu daraltıp ataklar yaparak bir gol atabildik.
Golden sonra yeşiller savunmayı bırakıp hücum hattına yoğunlaştılar. Bir ara
gözümüze çok kalabalık geldiler. Tehlikeli ataklar yaptılar. Orta sahanın biraz
ilerisinde güzel paslaşarak ağları birçok kere daha havalandırdık. Oyun içinde
birçok oyuncumuz mevkisi dışında bir yerlerde oynama şansı yakaladı. İki
takımın da kadın-erkek dengesini bozmaması bizi daha da neşelendirdi. Maç
içinde sertlik yaşanmaması, karşılıklı takılmacalar, gülen yüzler güzel bir
pazar yaşanmasına neden oldu. Maç bittiğinde herkes çok eğlenmişti. Zaten
gerçek galibiyet yüzlerdeki gülümseme değil miydi?:))
Maça başlamadan Karşı Lig klasiği olan iki
takımın birlikte fotoğraf çekme seramonisini unuttuk. Ama eşkaptanımız Ceren
unutmaz, hemen her iki takımı da organize edip bu fotoğrafı çektirdik. Buraya, zaman
eskitmesin diye bırakıyoruz.
Maçtan soyunma odalarına yol alındığında
Karaköy İdman Yurdu’ndan “Tam beklediğimiz gibi bir maçtı. Bence dostluk maçı
da yapalım. ” yorumu da geldi. İnsan o an için başka ne isterdi ki. Yendik mii,
yenildik mi kimin umurunda:) Mutluyduk.
Takımımız adına yapılan antrenmanların işe
yaradığını görmek, maç sırasında takım olarak birlikte hareket etmek ne
güzeldir. Maçı tellerin ardından izlemek, Toprak gibi izlemekti hayatı.
Tellerin ardında Ana karnında gibi güvendesin, maç esnasında top çarpma,
yaralanma ihtimalin yok ama oyuna dahil olmak konusunda karşı konulmaz bir
istek var. Kabına sığmıyor, dahil olmak istiyorsun oyuna. Ve kazanmak
istiyorsun! Kazanırsan eğer sevincine dünyayı katmak istiyorsun, kaybedersek de
canımız sağolsun.
Karaköy İdman Yurdu, ligimizin yeni takımı.
Lig’e katılmaya karar verdiklerinde çok
sevinmiş ve kesinlikle aramızda olmalılar demiş, çaba da sarfetmiştik. Ligin
ilk hafta maçlarında yeşilleri gözlemliyor, fırsat buldukça konuşmaya
çalışıyorduk. Ama sahada birlikte oynamak biraz daha yakından tanımamıza neden
oldu. Zaten insan insanı oyunda tanımaz mı? Karaköy İdman Yurdu güzel bir
takım, iyi ki gelmişler. Futbol vesilesiyle bir araya geldik, tanışma
duraklarından ilkiydi maçımız. Futbolun dışında da dayanışma duraklarında
karşılaşmak umuduyla.
Yüzler gülüyordu. Bir delinin de dediği
gibi; “Zaten gerçek galibiyet yüzlerdeki gülümseme değil miydi?:))
Forza Yeldeğirmeni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder