21 Şubat 2018 Çarşamba

Zerya’nın Kontra Atağı

Çocuklar, gençler, yaşlılar ve insanlar,
 asla hayallerinizden vazgeçmeyin”

Revşen Naz Tarhan      

Birileri kadınların futbol oynamasını yasaklıyor, başka birileri “ Bayan sporculara yardım etmem, günahtır” diyor. Erkekler arasında bir dayanışmadır sürüp gidiyor. Kötü sözler, kem gözler, güce yaslanmış garabetin hışmı süredururken güzel şeyler de olmuyor değil. Onlar bazen zorbalıklarla bazen ince taktiklerle bizi engellemeye çalışadursun, biz o topu yuvarlamaya devam edeceğiz. İnat değil mi?

 Neyse ki bu garabete karşı  yaygınlaşan bir çaba da var. Alternatif ligler, takımlar ve bireylerin varlığı tek düze bir söylemin dışında bakılacak heyecanlar olduğunu gösteriyor. Sahayı onlara bırakacak değiliz. Herkes bulunduğu kulvardan egemen söyleme karşı itiraz geliştiriyor ve yeni yollar üzerinde katkıda bulunarak düşünmemizi sağlıyor.  İşte bu katkılardan bir 2017 yılında geldi. 2008 doğumlu Revşen Naz Tarhan “Futbolcu Olmak İsteyen Kız” isimli bir kitap armağan etti bize. Çizimlerinin de kendisine ait olduğu, 32 sayfalık kitap, İmleç yayınlarından çıktı.




Revşen’in kitaptaki ana karakteri Zerya, ilkokul 4. sınıf öğrencisi. Zerya, eski fotoğraf ve filmlerde gördüğü yeşil, rengarenk İstanbul fonunun giderek gri ve betona dönüşümü karşısında hüzünleniyor. Göztepe’ye okula giderken o eski parklar ve ağaçların yerine yüksek binaların dikilmiş olmasına hayıflanıyor.

Zerya’nın iki amacı var. Eğitimini tamamlamak ve iyi bir futbolcu olmak. Uzaktan erkek arkadaşlarının futbol oynamalarını izlemeyi daha fazla sürdürmeyerek oyuna atıyor kendini. İsteği küçümseniyor ve oyuna alınmıyor. Ortamlardan dışlanıyor. “Kızlar futbol oynayamaz” diye öteleniyor. Ama Zerya inatçıdır, hayallerini gerçekleştirmek için bıkmadan çabalıyor. Futbolu çok seven, inandığı şeyi yapmayı kafasına koyan Zerya, parkta, evde, bulunduğu her yerde futbol oynamaya devam ediyor. Zerya’nın bu ısrarı yankı buluyor. Takım kaptanı Deniz “Zerya, sen futbola neden bu kadar meraklısın?” sorusunu soruyor.

Zerya “ Ah, Deniz, biz kızların da ağzı, gözü, burnu, kulağı, eli ve ayağı yok mu? Neden erkekler biz kızları küçük ve basit görüyor? Ben kızların her şeyi başarabileceğine inanıyorum. Ve benim bu inancım futbolcu olma isteğimi güçlendiriyor.”

Bakalım Zerya kendisine şüpheyle bakan kadın ve erkek arkadaşlarının önyargılarını kırabilecek mi? Uyandırdığı yankı istediği yere doğru evrilecek mi? Takıma girebilecek mi? Bir forması olacak mı?

Revşen’in kitabı,  birlikte futbol oynamanın önemini vurguladığı kadar,  toplumsal kangrene yol açan cinsiyetçi, hiyerarşik ve doğanın talanına dikkat çekmeyi de başarıyor. Bizi adeta yaşanan çirkinliklere karşı  baraj kurmaya davet ediyor.

Revşen’in toplumsal normları beğenmemesi ve onları eleştiriye tabi tutması düşüncesinin berraklığından süzülüp geliyor. Adeta “istikbal genç dimağlardadır” demeye getiriyor.

Bom MorLey


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne Demek KarşıFest’te Gelmiyorum!

Karşı Lig’in   bir sezonu daha   geride kaldı, Eril Kültür ve Şiddet’e pek çok gol attık, yeterli olmadığının farkındayız, daha çok top sü...